23 Mart 2012 Cuma

Sözüm kaybedeceklere... 


Bir şeyi yapması gerektiğini, neden yapması gerektiğini, nasıl yapabileceğini, 
yapmamakla neler kaybedeceğini, yaparsa neler kazanacağını bildiği halde 
yapmayanların, aslında tutkulu hedefleri olmayanların, dolayısıyla 
kaybedenlerin ruh hali... Atalet! 


Kısa boylu ve zayıf bir genç, yanında duran uzun boylu ve iri yapılı arkadaşına 
“Ben senin yerinde olsam, dünya ağırsiklet boks şampiyonu olurdum.” 
Seni dünya hafifsiklet boks şampiyonu olmaktan alıkoyan ne? 


Eylemsizlik hali, amaca yönelik harekete geçememe durumu aslında... 
Tetikleyicisi, başarısızlık korkusu. Diğer taraftan, en az çabayla en çok şeyi 
elde etme çabasında olan hedonistlerin en sevdiği şey. Başka bir açıdan ise, 
kendisine ulaşamayacağı yükseklikte gerçek dışı hedefler koyan, en iyiyi 
ararken acılar içerisinde kıvranan, mücadelecilerin tam tersine, eyleme 
geçmek için en iyi zamanın gelmesini bekleyen mükemmelliyetçilerin 
düştüğü tuzak. 


Amaca yönelik harekete geçmek için hangi zaman en iyi zaman? Ataletten 
kurtulmanın en iyi zamanı, atalet içinde yaşadığını fark ettiğin zaman... 
Çünkü, zaman, yapılacak işleri olanlar için geçmekte, bir amacı olmayanlar 
için sadece dönmekte... sabah, öğlen, akşam, sabah, öğlen, akşam, sabah, 
öğlen, akşam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder